Kıtlıkla Yüz Yüze

Merve Yılmaz
4 min readSep 20, 2020

--

Photo by Levi Morsy on Unsplash

Doğal kaynaklarımızın geleceği, kendi haklarını her şeyin üstünde tutan insan ırkının merhametine kalmış durumda. Doğa, bencil davranışlarımızın bedelini yıllardır ödüyor ve anlaşılan artık ödeşme vaktinin geldiğini düşünüyor. İklim değişikliğinin tarımsal üretim ve verim üzerinde hatırı sayılır etkisi söz konusu. Bu durum Dünya’da ciddi bir nüfusun yeterli kalorileri alamamasına ve beslenme yetersizliklerine sebep olurken, kendini güvende gören çoğu kişinin de beslenme düzeninde değişimlere sebep olacak. Sanıyorum insanoğlunu açlık ve mahrum kalma kadar hiçbir şey korkutamaz. Nitekim Dünya’da yaşanan tüm sorunların sebebi insanın doyumsuzluğunun bir sonucu değil mi?

İklim değişikliğinin en göz ardı edilen sonuçlarından biri olan deniz seviyesi yükselmesinin üzerinde durmak istiyorum. Besin kaynaklarımız olan tarım alanlarımız, iklim değişikliğine bağlı deniz seviyesi yükselmesinden 4 temel şekilde etkileniyor [6]:

· Yer altı sularının kirlenmesi

· Taşkın artışı

· Erozyon

· Topraklarda yüksek tuzluk

Deniz seviyesinin yükselmesi tarım alanlarına en büyük zararı tuzlu su girişi ile veriyor. Tuzlu su girişi toprakta tuzluluk seviyesini arttırıyor. Bu durum tuza duyarlı mahsullerin suyu ve gerekli besinleri emmesini zorlaştırıyor. Tüm bunların sonucunda ise mahsul verimi önemli ölçüde azalıyor [5].

Günümüzden 25 yıl önce yapılmış bir çalışma deniz seviyesindeki 1 m’lik bir artışın Mısır’da tarım alanlarının yaklaşık %15’ini, Bangladeş’te ise ulusal pirinç üretiminin %16’sını kaybedebileceğini ortaya koymuştur [8]. IPCC’nin 2100 yılına kadar denizlerin 180 cm yükseleceğini açıkladığını hatırlatalım. Bu durum tarım alanlarındaki kayıplar ve hasarların tahmin edilenden fazla olacağını ortaya koymaktadır [3].

IPCC küçük adalar ve deniz seviyesinin altındaki kıyı bölgelerini en çok etkilenecek alanlar olarak işaret ediyor. Deltalar da deniz seviyesinin yükselmesine karşı hassas alanlar olarak değerlendiriliyor. Ancak deltaların ve diğer kıyı bölgelerinin aksine, küçük adaların toprak kaybı durumunda gidecek hinterlandları olmaması ve arazi kaynaklarının sınırlı olması onları en savunmasız alanlar yapıyor.

Peki deniz seviyesinin yükselmesi en çok hangi ülkeleri etkileyecek? Deniz seviyesinin kıyı tarımını en fazla etkileyeceği ülkeler Bangladeş, Japonya, Tayvan, Mısır, Myanmar ve Vietnam’dır (Şekil 1 ) [1]. Asya Kalkınma Bankası sadece Vietnam’da deniz seviyesinin artışından kaynaklanan tarım topraklarının tuzlanmasının 500.000 dönümlük (200.000 hektar) tarım arazisine zarar verdiğini belirtmiştir [7].

Şekil: Deniz seviyesi yükselmesi ve kıyı tarımı etkilenecek ülkeler (Chen, McCarl, & Chang, 2012)
Şekil 1: Deniz seviyesi yükselmesi ile kıyı tarımı etkilenecek ülkeler [1]

Deniz seviyesinin yükselmesi ile özellikle düşük seviyeli kıyı bölgelerinde yetişen, pirinç, muz ve hindistancevizi üretimi zarar görecektir. En büyük baskı ise sık sık sular altında kalan ve tuza oldukça duyarlı olan pirinç tarlaları üzerinde [6]. Pirinç, dünya nüfusunun yarısı için önemli bir besin kaynağı olduğundan dolayı bu durum oldukça endişe verici. Pirinç üretiminde yıllık kayıplar Bangladeş, Vietnam ve Tayland gibi gelişmekte olan ülkelerde 10,59 milyar ABD dolarına kadar çıkmış durumda [1].

Yaşanan ekonomik kayıplar sosyal yapı üzerinde de endişe verici sonuçlar doğuruyor. Nitekim ürünlerinden verim alamayan ve gelirleri azalan çiftçiler yeni iş arayışları için göçe mecbur kalıyor. Tuzluluk oranının bu hızla artmaya devam etmesi halinde Bangladeş’teki iç göçün %25 aratacağını ifade eden çalışmalar mevcut. Yılda 200.000 Bangladeşli kıyı çiftçisi bu sebeplerle göç ediyor. Fakat sorun şu ki popüler göç alanları da kıyıya yakın bölgeler ve bu işçiler iklim değişikliği ve deniz seviyesi yükselmesinin gazabından kurtulamıyor [1]. Filipinler de Bangladeş ile benzer bir kaderi paylaşıyor. Ülke nüfusunun %50’sinden fazlası tarım sektörüyle uğraşıyor ve ülkenin döviz gelirlerinin %70’ini tarımsal ihracat oluşturuyor. Tarım alanlarında yaşanacak kayıpların ülke ekonomisi ve tarımla uğraşan nüfus üzerinde yıkıcı sonuçlara neden olması ise kaçınılmaz olacaktır [4].

Yaşanan ve daha da artması beklenen, deniz seviyesine bağlı tarımsal kayıpların önüne geçmek için ise sorunları kabul etmekten fazlasını yapmak gerekiyor. Kayıpları azaltmak için Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Teşkilatı’nın önerdiği bazı yöntemler ise şunlar [2] :

· Yeni çeltik çeşitlerinin geliştirilmesi

· Ürün rotasyon sistemlerinin uygulanması

· Yükseltilmiş deniz yatakları kullanılarak toprakta tuz yönetiminin yapılması

· Ekim tarihinin değiştirilmesi

Bilimsel ilerlemenin de dayanıklı tarımsal üretim için desteklenmesi, eğitim ve farkındalık yaratmanın yanı sıra politika kılavuzlarının geliştirilmesi yaşanacak zararları en aza indirecektir. İyi bir politika desteği, kapasite oluşturma ve yatırımların arttırılması çözüme giden yolda en büyük adımlar gibi gözüküyor.

Dünya’nın daha önce de kıtlıklarla karşılaştığını belirtmekte fayda var. İnsanlık ilk defa seller, baskınlar ve çeşitli sebeplerle tarım alanlarının kaybıyla karşılaşmıyor. Fakat şunu da göz ardı etmeyelim ki geçmişteki bu örnekler gösteriyor ki hayatta kalan ve zenginleşen toplumlar tahliyelerini en iyi şekilde planlayabilen, fiziksel altyapılarını yeniden kurabilen ve sosyal organizasyonlarını sürdürebilen toplumlar olmuşlardır.

KAYNAKLAR

[1] Chen, C.-C., McCarl, B., & Chang, C.-C. (2012). Climate change, sea level rise and rice: global market implications. Climate Change, 110(3–4), 543–560. doi:10.1007/s10584–011–0074–0.

[2] FOA. (2020). Fisheries and Aquaculture and Climate Change. Nations, Food and Agriculture Organization of the United.

[3] IPCC. (2019). Sea Level Rise and Implications for Low-Lying Islands, Coasts and Communities.

[4] Kasperson, R. E., & Kasperson, J. X. (2001). Climate Change, Vulnerability and Social Justice. Stockholm Environmental Institute, Risk and Vulnerabilty Programme.

[5] NIBIO, (2017). Food security threatened by sea-level rise.

[6] Scott, C. (2018). How Sea Level Rise Will Affect Farming.

[7] Vidal, J. (2019). Irrigation, drought, sea level rise and more are causing salt to build up in soils around the world. What can we do?

[8] Guerny, G., Nachtergaele , F., & Bri, R. (1998). Potentıal Impacts Of Sea-Level Rıse On Populatıons And Agrıculture.

--

--

Merve Yılmaz
Merve Yılmaz

Written by Merve Yılmaz

• UX Designer •Istanbul Technical University •Top writer in Self Improvement, Health, Life Lessons & Life.

No responses yet