NOTLARIM 2| Akıllı Şehirlere Dair
Nüfus artışı ve kentleşme; saçaklanma, çevre kirliliği, lojistik, alt yapı, atık yönetimi, yoksullaşma alanları ve daha bir çok konuda kentleri zorlamamaktadır [1]. Kentlerin yaşadığı sorunların çeşitlenmesi ve boyutlarının da artması ile yeni kentsel yaklaşımlara ihtiyaç doğmuştur. Özellikle 1990’larda New Urbanism yaklaşımı ile başlayan bazen farklı parametrelere öncelik vererek kentlerin kalitesinin arttırılmasını hedefleyen modern kent planlama yaklaşımları doğmuştur. Bu yaklaşımlara örnek olarak sürdürülebilir şehirler, eko-kentler, yeşil kentler, düşük karbonlu kentler, yavaş kentler, kentsel rönesans ve dijital kent yaklaşımları verilebilir [2]. Akıllı kent yaklaşımı da modern kentin sorunlarına çözüm olarak aradığı yaklaşımlardan biridir.
Akıllı kent kavramı özellikle son 20 yıldır literatürde oldukça ele alınan bir kavram olup net bir tanımı henüz yapılamamıştır. Bununla birlikte akıllı kentin genel olarak bilgi iletişim teknolojileri ve nesnelerin interneti gibi anahtar kelimeler ile özdeşleştirilip teknoloji ile gelişen bir kenti tarif ettiği gözlemlenmektedir. Akıllı şehir, planlamanın ana amaçlarından biri olan sürdürülebilir ve kapsayıcı kent hedefine ulaşmak, yaşam kalitesini arttırmak için bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanan yenilikçi bir şehirdir [3].
Winkowska ve arkadaşlarına göre kentler akıllı şehir olmak için 3 farklı motivasyonla yola çıkmaktadır. Bunlardan ilki teknolojinin gelişmesi ile yatırım çekme, kalkınmayı sağlama, ekonomik verimlilik sağlama gibi ekonomik motivasyonlardır. Bir diğeri akıllı çözümler ile kentlerde şeffaflığın artması, kapsayıcılığın ve vatandaşların güveninin artması gibi temellere dayanan sosyal motivasyonlardır. Sonuncu ise çevresel sürdürülebilirliği hedefleyen çevresel motivasyonlardır [1].
Akıllı kent yaklaşımı kaynakların verimli kullanılmasını, hizmet kalitesinin iyileştirilmesini ve kamu maliyetini düşürmeyi hedefler. Avrupa parlemantosuna göre temel elementleri akıllı yönetim, akıllı ekonomi, akıllı insan, akıllı yaşam, akıllı çevre, akıllı ulaşımdır [4] [1]. Enerji verimliliğinin sağlanması, atık yönetimi, verimli su kullanımı, güvenlik, acil durum, sağlık, eğitim, sosyal hizmetler, barınma, çevre gibi bir çok sektörde kullanılmakta ve farklı sektörler arasında da bilgi paylaşımını teşvik etmektedir.
Dünya’da akıllı şehir gelişimi 2 farklı yolla olmuştur. Bunlar; paydaşların aktif katılımıyla gerçekleşen kamuya açık bir süreç ve idari kurumların birbiri ile çalışması ile yaşanan süreçtir. İlk gelişim şeklinin Avrupa ülkelerinde, ikinci yaklaşımın Asya ülkelerinde daha yaygın olarak seçildiği görünmektedir. Türkiye’de de Asya ülkelerine benzer bir süreç yaşanmaktadır [3].
Türkiye Akıllı şehir ile ilgili ilk politikasını 2003–2023 Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikaları Strateji Belgesinde akıllı ulaşım stratejileri ile oluşturmuştur. 10. Kalkınma Planında (2014–2018) bütüncül üst düzey akıllı şehir politikası belirlenmiştir. 2010–2023 KENTGES Bütünleşik Kentsel Gelişim Strateji ve Eylem Planı’nda da mekânsal bilgi sistemlerini , anlık takip teknolojilerinin kullanılmasına değinilmiştir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Türkiye Ulusal Coğrafi Bilgi Standartları’nı (TUCBS) oluşturması da akıllı şehirler yönünde atılan adımlardan biridir [5].
Akıllı şehirler adına atılmış en büyük adım ise 2020–2023 Ulusal Akıllı Şehirler Eylem Planı’dır. Plan Türkiye’nin ilk, Dünya’nın 4. akıllı şehir eylem planıdır. Planda akıllı şehir yaklaşımının ülkemiz şehirleri için getireceği faydalar belirtilmiş ve şehirlere rehberlik sağlaması hedefi güdülmüştür. Planda Türkiye’de il ve ilçeler olmak üzere iki tür yerleşim birimlerinin yaklaşık %80’ ininde akıllı şehir strateji olmadığı vurgulanmaktadır. Nüfusu 50.000’nin üzerinde olan yerleşim birimleri (il, ilçe) ve dönemsel olarakta olsa tarım, turizm gibi faaliyetler ile nüfusu 50.000’nin üzerine çıkan yerleşik alanlar için yol haritası oluşturulmuştur [3].
Sonuç olarak, teknolojin gelişmesiyle kentsel sorunlara yeni çözüm arayışları doğmuştur. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin kentsel altyapılara entegre edilmesinden sağlanan verim, sürdürülebilir kentler yaratmada bir umut ışığıdır. Türkiye’nin bu yolda çalışmalar yapmaya başladığı görünmektedir fakat ulusal ölçekli çalışmaların yerel örneklere dönüşmesine ihtiyaç vardır. Bu yapılarak yerelin kendi karakteri unutulmamalıdır, akıllı şehir teknolojileri kentin kimliğini ön plana çıkaracak şekilde kente entegre edilmelidir. Aynı zamanda akıllı şehir kavramını tek bir bağlama indirgememek, ulaşım modları entegrasyonu, elektrik araç kullanımı gibi temellere dayanan akıllı ulaşımdan, afet uyarı sistemlerinin geliştirilmesine kadar bir çok koldan akıllı yaklaşımları kent planlamaya entegre etmek istenen sonuçları almak için oldukça önemlidir. Akıllı şehir planlamanın tüm sürecinde ise yaklaşımın en önemli noktalarından biri olan katılımı es geçmemek ve teknolojinin bilgi edinme ve bilgi takibi gücünden yararlanmak gerekmektedir.
Kaynakça
[1] J. Winkowska, D. Szpilko ve S. Pejić, «Smart city concept in the light of the literature review,» Engineering Management in Production and Services, cilt 11, no. 2, 2019.
[2] S. Sınmaz, «Yeni Gelişen Planlama Yaklaşımları Çerçevesinde Akıllı Yerleşme Kavramı ve Temel İlkeleri,» MEGARON, cilt 8, no. 2, pp. 76–86, 2013.
[3] T. Ç. v. Ş. Bakanlığı, «20202023 ULUSAL AKILLI ŞEHİRLER STRATEJİSİ VE EYLEM PLANI,» 2019.
[4] H. Hamza Çelikyay, «Teknoloji Girdabından Akıllı Şehre Dönüşüm: İstanbul Örneği,» %1 içinde Türkiye Lisansüstü Çalışmalar Kongresi.
[5] E. Kayapınar, «Akıllı Şehirler ve Uygulama Örnekleri,» İTÜ Vakfı Dergisi,, no. 77, 2017.